Sen bir câhilsin.
Bilgisizin birisin.
Câhil kişi, bunlara aldırmaz. Sen, Allah Teâlâ’ya ibâdet eder, kurtuluşa erdiğini sanırsın. Fakat bir de bakarsın ki, ibâdetin suratına fırlatılmış. Çünkü o ibâdet, cehalet içinde yapılmıştır. Cehaletin ise küllisi mefsedettir, fesada sebep olucudur. Nitekim Nebî sallallâhü aleyhi ve sellem şöyle buyururlar:
— KİM Kİ ALLAH’A CEHALET İÇİNDE İBÂDET EDERSE ONUN İFSÂD ETTİĞİ ISLAH ETTİĞİNDEN, YANLIŞI DOĞRUSUNDAN DAHA FAZLA OLUR.
Allah Teâlâ’nın kelâmı Kur’âna ve Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemin sünnetine uymadıkça senin için felah – kurtuluş yoktur. Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun, büyüklerden biri şöyle der:
— Kimin ki bir mürşidi yoksa iblîs onun mürşididir.
Ey, İzzet ve Celâl sahibi Allah’ı sevdiğini iddia eden kişi!
Senin için bütün beyhude yolların tamamı kapanıp yalnız Allah’a giden yol açık kalmadıkça O’na olan muhabbet ve sevgin kemâle ermez. Senin sevgilin öyle bir sevgilidir ki, Arş’dan yerin dibine kadar, bütün varlıkların sevgisini senin kalbinden çıkarır. Hem de öyle bir çıkarır ki, artık ne dünyayı seversin, ne de âhıreti. Kendinden dahi ürküntü duyar, yalnız O’nunla ünsiyet edersin, öyle ki, tıpkı Leylâ’nın Mecnûn’u gibi olursun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder