10 Şubat 2012

Ey dostum! Hızla gidiyor işte kervan!


Ey dostum! Hızla gidiyor işte kervan,
Biz ise oturuyoruz ne yapacaksın?
Razı mısın onlardan geride kalmaya,
Tutkularınla çekişip hayallerine yenik düşerek?
İşte alem, apaçık bir dille konuşuyor,
Bütün varlılar (ölümlüdür) göçecek diyor!
Diyor ki, ancak arzuları kendisini aldatmayan kişi
Dosdoğru attı okunu ve gördü yolun başını.
Önce Hakk’ı gördü sonra eşyayı,
Yaratıcının eseri olarak gözden kayboldu!
Nurlara gark olup gider birden bire
Sırları elde eder dönünce geriye.
Kalk ve bak varlıklara nur kaplamış hepsini
Doğuyor sana doğru yaklaşan sabahın fecri.
O’nun kulu ol ve O’nun hükmüne bırak ipleri
Tedbir almaktan sakın, bir faydası yok şimdi!
Hakim başkasıyken ustaca tedbire mi kalkıyorsun?
O İlahınken hükmüne itiraz mı ediyorsun?
Silip yok etmek iradeyi ve her isteği
En son amaçtır; bunu duyuyor musun?
Böyle yaşadılar öncekiler, anlayın,
Tabi olan yürüsün izinde olanların.
Talip olan kendine ağlasın,
Parıltılar saçılmaz sevenden.
Ağlayan kendine ağlasın,
Vaktine yansın (ömrü) oyunda geçen.




 

Ne zamana kadar uzak duracaksın Benden?



İsteğini unutmaktır senden istenen,
Yolun kemale varmasını dilersen!
Bir de yana bırakıp görmemen varlığını,
Tutunup kalmandır itimat ipine sımsıkı.
Daha ne kadar gafil olacaksın Ben’den?
Üstelik  Ben seni sürekli gözetip severken.
Daha ne kadar yarattıklarıma bakacak
Ve vadide şaşkın şaşkın dolaşacaksın?
Ne zamana kadar uzak duracaksın Benden?
Ömrüne ant olsun, uzaklaştın akl-ı selimden!
Bir bilsen sana olan sevgimin kadim olduğunu…
Benim tek olduğuma şahittir “elestü” günü.
Benden başka Rab var mı da ondan umuyorsun
Ki yarın seni şiddetli sıkıntıdan kurtarsın istiyorsun!
Acizlik niteliği bütün alemi kaplamıştır,
Bir muhtaç diğer bir muhtaca sesleniyor!
Bütün varlıklar Benimle var oldular,
Bütün mazharlar irademle ortaya çıktılar.
Benim evimde, mülkümde ve mülkiyetimde
İtimat yüzünü başkalarına mı çeviriyorsun?
Başkalarına bir bak iman gözlerinin,
Nakkad’ı duyurduğunu gör bütün varlıkların.
Bir yokluktan varılacak yerin yokluğuna,
Şüphesiz sen yok olmaya doğru gideceksin.
İşte sana giydirdiğim elbise, çıkarma sakın,
Ümit yüzünü kullara döndürme sakın!
Bütün emellerini Benim kapımda bırak,
Huzurumuza bir azık getirme sakın!
Vasfına sımsıkı yapışıp zelil olursan,
Benden isteyerek arzularını görürsün.
Kölemiz ol Bizimki razıdır köle,
Efendilerin verdiği hükümlere!
Senin en düşük vasfını örtüyorum kendi vasfımla,
Sen de cahilliğinden karşılık veriyorsun inatla!
Benimle ortaklığın mı var ki mülkümde
Akl-ı selim ortada iken itirazcı oldun karşımda.
Huzuruma ermeyi eğer istersen,
Düşman ol ona, kaç nefsinden!
Fena denizine dal, belki Bizi görürsün,
Dönüş gününe kadar Bizim için hazırlan!
Bizden iyilik bekle ki karşılaşasın
Pek cömert Mevlanın güzel bağışıyla
Hiçbir zaman hidayet arama Bizden gayrıda
Kimse seni tedavi edemez Bizden başka!


6 Şubat 2012

MEHMED ZAHİD KOTKU RAHMETULLAHİ ALEYH HAZRETLERİNDEN ;

Ömrünü boş yere zevk ü sefâ ile, para pul budalası olarak mahv etme Son pişmanlık kimseye fayda vermemiştir.

Asıl hüner her şeyi yerli yerine yapabilmektir Bu da kuvvetli bir ilim ve mağlup olmaz nefislerle mümkündür Azgın nefislerde her ne kadar ilim olsa da o kişi yine nefsinin esiri olmaktan kendini kurtaramaz Onun için herkese ve bahusus her ilim sahibine tasavvuf şarttır Tasavvufsuz ilimler hep hebâen mensûrdur Zühd, takvâ, hilim, sabır, vesair ahlaklar hep tasavvufun mahsulüdür. 

Ey aziz kardeşim, çok uyanık ve müteyakkız olmak gerekir Nefesleri boşa geçirme, hevây-ı hevesini kapılma. Bir gün vade gelip de Haydi gel denilince, artık durmak mümkün değildir Sonra bu hayatın mesuliyet sorguları var Sakın bunlara inanmamazlık etme. 

Aziz kardeşim; sakın kimseyi hakir ve hor görme Sakın kimseyle istihza etme ve bu gibi hallere ne alış, ne de çoluk çocuğunu alıştır Çünkü bu alışılan şeyleri terk etmek kadar zor bir şey yoktur.

Aziz evlat, sevgili kardeş, sen daima temiz kalpli, güzel ahlaklı, âlim ve fâzıl, âbid ve mütevâzî; zâhid ve dünyaya iltifatı olmayanları ve insanı kâmil olanları ara, bul ve onlara kul, köle ol Mâlen ve bedene hizmetlerinde kusur etme; yaramazlardan da daima kaç, vesselâm "

İSTERSEN ...

HAKİKAT PINARI MEVLANA CELALEDDİNİ RUMİ HAZRETLERİNDEN ;

Dünyada dost ister isen Hazreti Allah yeter,
Mürşid-i kâmil ister isen Hazreti Kur'an yeter,
Delil ister isen Hazreti Muhammed yeter,

Meşgul olmak ister isen ibadet yeter,
İbret almak ister isen ölüm yeter,
Zengin olmak ister isen kanaat yeter,

Bunlar da yetmez der isen Nâr-ı Cehennem yeter...



...........



İMAMLARDAN SAİDİ NURSİNİN (K.S)  BU SÖZLERE YORUMU ;


Dost istersen Allah yeter.
Evet o dost ise, herşey dosttur.

Yârân istersen Kur'an yeter.
Evet ondaki enbiya ve melaike ile hayalen görüşür ve oluşlarını seyredip ünsiyet eder.

Mal istersen kanaat yeter.
Evet kanaat eden, tasarruf eder; tasarruf eden, bereket bulur.

Düşman istersen nefis yeter.
Evet kendini beğenen, belayı bulur zahmete düşer; kendini beğenmeyen, safayı bulur, rahmete gider.

Nasihat istersen ölüm yeter.
Evet ölümü düşünen, dünya sevgisinden kurtulur ve âhiretine ciddî çalışır..

2 Şubat 2012

TELİM OL!

“Ey iman edenler! Allah’tan korkun. O’na yaklaşmaya yol arayın ve yolun da cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.” Mâide Sûresi, Ayet 35

”Teslim ol , Hakk dostuna düşen bir yaprak gibi

Çiğnersede ses etme sakin ol toprak ğibi

Her neye noksan bakarsan ol sana noksan olur

Ger kemaliyle bakarsan ol kemalindir senin”

ERENKÖYLÜ MUHAMMED HİKMET EFENDİ