6 Temmuz 2012

Evrende tek tasarruf sahibi Allah'dır!


Abdülkadir Geylânî Hazretleri konuşmasını kesip kürsüden inin­ce, talebelerinden bazıları dediler ki:

Va’zınız çok ağır oldu. Bilhassa kabilenin reisini işaret ederek söylediğiniz sözler gayet haşin-sert idi.

Hazret onlara cevaben dedi ki:  Eğer benim sözlerim ona tesir ettiyse yakında meclisime ge­lecektir…
Gerçekten, kabilenin ileri gelen bu şahsı, o günkü bu hâdiseden sonra Abdülkadir Geylânî Hazretlerinin sohbetlerini hiç kaçırmaz ol­du. Öyle ki, daha Hazretin konuşması başlamadan çok önceleri gele­rek kürsünün dibine oturur, tevazu ve vakar içinde konuşmaları din­lerdi. Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun…
Allah’ım  Bizi afv eyle. Allah’ım, bize yardım et…

Birisinin sahip bulunduğu bir imkândan faydalanmak maksadıyla onun huzurunda saygı ile divân durduğun zaman Allah sana gazaplanır. Nitekim Resûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem şöyle buyu­rurlar:

Kim ki sırf sahip bulunduğu imkânlardan ötürü bir zengine tevâzû gösterirse dinînin üçte ikisi gider.

Sen, insanlardan beklemeyi ve onlardan istemeyi tam bir âdet hâline getirdin. Bu durumda, Allah’a da bu hâl üzere kavuşacaksın.

Seyâhatlarımdan biri esnasında bir ara, halk arasında dolaşarak dilenen ve herkesten bir şeyler isteyen birisini görmüştüm. Bu şahıs, bu arada yirmibeş dinara bir de ipek bir cübbe satmıştı. Ben de merak sâikasıyla bir müddet kendisini ta’kip ettim. Bir ara, çanağından keş­kek yemekte olan bir şahsa rasladı. Yanında durdu. Keşkek yemekte olan kişiye bakıyor, bir türlü oradan ayrılmıyordu. Nihayet o da, keş­kekten bir miktar da ona yedirmek zorunda kaldı. Bu kadarını da gö­rünce artık dayanamadım ve  önüne gelenden bir şeyler isteyen bu şahsa şöyle dedim:

Sen biraz önce yirmibeş dînâra bir cübbe satmadın mı? Paran mı yok ki, şimdi bir de burada yiyecek dileniyorsun?

Bana cevaben dedi ki:  Senin için mesleğimi mi bırakayım ?!!!!?!?!?!

Velayette son mertebeye eren kutup olur. Bütün halkın yükünü taşır! Bütün halkın külfetine katlanır. Buna mukabil, kendisine, bü­tün halkın îmânı ağırlığında îmân verilir. Tâ ki, bütün halkın yükü­nü taşımağa kuvvet ve takat bulabilsin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder